Bilgi Terimleri ve Cinsiyet Farklılığı Kolokyumu

Cinsiyetler ve Felsefe


Sistematik istenç olarak felsefenin, cinsiyet farklılığı davasını düşünerek kurulduğu ileri sürülmüştür. “Kadın” sözcüğünün Platon’dan Nietzsche’ye dek – bu ikisi de dahi olmak üzere – kavram halini alabilmesinin, bu istencin en ısrarlı tarafları sayeside olmadığı doğrudur. Belki de bu sözcüğün böyle bir yönelimi yoktur. İyi ama, türeyimsel göndermesinden azledilmiş ve cinselliğe iade edilmiş olan “erkek” sözcüğü daha mı iyi muamele görmüştür? Felsefenin, cinsiyet farkını gerçekten de farksızlaştırdığı sonucuna mı varmalıyız? Hiç sanmıyorum. Aklın kurnazlığından daha ustalıklı olduğundan kuşku duymayacağımız böylesi bir farklılığın kurnazlığının, ne “kadın sözcüğünün ne de “erkek” sözcüğünün öne çıkarılmamasına gayet iyi uyum sağladığı dikkate alınırsa, tersini kanıtlayan fazlasıyla işaret olduğunu görürüz. Bunun nedeni, muhtemelen, Jean Genet’in ırklarla ilgili söylediği şeyi cinsiyetlere taşımanın felsefi olarak kabul edilebilir olmasıdır. Genet, bir zencinin ne olduğunu sorduklarında şunları söylüyordu: “Öncelikle, ne renktir?” Bir erkeğin ya da bir kadının ne olduğunu sorduğumuzda da, “Öncelikle, cinsiyet nedir?” diye eklemek haklı bir felsefi ihtiyat olur. Çünkü, ilk karanlık noktanın cinsiyet sorusu olduğu; farklılığın, ancak içinde çalıştığı kimliğin / özdeşliğin saptanması yönündeki çaba pahasına düşünülebilir olduğu kabul edilecektir.

Alain Badiou  –  Sonsuz Düşünce



Both comments and pings are currently closed.

One Response to “Bilgi Terimleri ve Cinsiyet Farklılığı Kolokyumu”

  1. Banu dedi ki:

    Yazıyı hatırladım biraz sanırım onu.